ÜNİTE 1 - TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNE GİRİŞ
Sanayi Devrimi ile birlikte, üretim miktarları önemli ölçüde artmıştır. Rekabetin etkisiyle üretilen bu ürünler yeni pazarlara sunulmaya başlanmış, tedarik ve dağıtım kanallarının önemi gittikçe artmıştır. Günümüzde ise, işletmeler gelişen bilişim teknolojisi ve internet altyapısı ile birlikte stratejilerini artık tedarik zinciri ile bütünleşebilme üzerine kurmaktadırlar.
Son zamanlarda gerçekleşen uluslararası ve bölgesel ticaret anlaşmaları, küresel işletmeleri kendilerine maliyet avantajı sağlayacak ortaklar bulma arayışı içine sokmuştur. Daha önce hiç ulaşılmayan pazarlar ve kaynaklara ulaşmada küçük ölçekli işletmeler küresel şirketlere ortak olabilmektedir.
TEDARİK ZİNCİRİ KAVRAMI
Tedarik zinciri, ürün veya hizmetlerin üretilmesinden müşteriye teslim edilmesine kadar birbirinden bağımsız organizasyon ve bu organizasyonların tesisleri, fonksiyonları ve faaliyetlerinden oluşan bir bütündür.
Meindel ve Chopra’ya göre “tedarik zinciri, doğrudan ve dolaylı müşteri taleplerini karşılamak üzere, yalnızca üretici ve tedarikçilerden oluşmayan, aynı zamanda taşımacılar, depolama hizmeti verenler, perakendeciler, müşteriler ve diğer tüm benzer aktörleri kapsayan zincirdir.” Lee ve Billington’a göre ise “ tedarik zinciri, ham maddeleri tedarik eden, daha sonra bunları yarı bitmiş ve nihai ürüne dönüştüren ve bir dağıtım sistemi aracılığı ile müşterilerine teslim eden birimler ya da örgütlerce oluşturulan bir şebekedir.”
Tanımlardan da anlaşılacağı üzere tedarik zinciri, ham maddelerin nihai ürünlere dönüştürülerek, müşterilere teslimini kapsayan bütünleşik bir süreçtir.
Tedarik zincirinin temel süreçleri
Birbiri ile etkileşim içerisinde olan bu süreçlerden ( yukarıdaki şekilde ) yola çıkarak tedarik zincirinin müşteri hizmet düzeyini tatmin edici seviyede tutacak, sistemin bütününe ait maliyetleri minimum şekilde kılacak, doğru miktardaki ürünlerin, doğru zamanda, doğru yerde olmasını sağlayacak çabalar bütünü olduğunu söyleyebiliriz.
Tedarik Zincirinin Gelişimi
90’lı yıllarda işletmeler kendilerine yüksek kalitede ve düşük fiyatta ham maddeler sağlayacak tedarikçi bulabilme konusu üzerinde araştırmalar yapmaya başladılar. Bu amaçla işletmeler ürün ve hizmetleri için yerel kaynakların yanı sıra küresel tedarik alanlarına da yöneldiler. İşletmeler kısa sürede işletmede performansını artırmanın tedarikçi ile birlikte kurulan ağın optimize edilmesinden geçtiğini gördüler.
Bununla birlikte, küresel pazarda rekabetin artması, en düşük maliyet ile en yüksek sayıda müşteriye erişmeyi önemli bir hâle getirmiştir. Pazarın dinamik olması stok tutmayı engellerken, hızlı değişen müşteri ihtiyaçları da talebi tahmin edebilecek çok sayıda kaynak ihtiyacına yol açtı. Tüm bu gelişmeler tedarik zincirlerinin gelişmesine sebep oldu.
Tedarik Zincirinin Gelişim Aşamaları
Geçmişten günümüze tedarik zinciri yönetimi beş aşamadan geçerek bugünkü durumuna gelmiştir. Bu aşamalar;
• Depolama ve Nakliye
• Toplam Maliyet Yönetimi
• Bütünleşik Lojistik Yönetimi
• Tedarik Zinciri Yönetimi
• E-ticaret Zinciri Yönetimidir.
Tedarik zinciri Kith Oliver tarafından 1982 yılında ortaya konulmuştur. 90’lı yılların sonlarında gerek iş dünyasında gerekse akademide tedarik zinciri konusu popülerlik kazanarak ilgi odağı noktasına gelmiştir. 2000’lerde ise işletmeler bünyelerinde tedarik zinciri birimleri oluşturmuşlardır.
Tedarik Zincirinin Performans Bileşenleri
Tedarik zinciri yönetiminin temel amacı tüm sistemin maliyetlerinin en aza indirilmesi ve aynı zamanda hizmet düzeyi ihtiyaçlarının karşılanması olarak tanımlanabilir. Bu tanımdan yola çıkarak, tedarik zinciri unsurlarının karar almasında beş önemli bileşen olduğunu söyleyebiliriz. Performans bileşeni olarak da tanımlayabileceğimiz bu alanlar; üretim, envanter, yer, taşıma ve bilgidir.
Tedarik zinciri performans bileşenlerinin karar almadaki yeri
Üretim
Üretim, nihai ürünlerin kullanılabilir hâle getirilmesi ve depolanmasını ifade eder. Üretim ile ilgili tesislerden ve bu tesislerin kapasitelerinin neler olması gerektiğinden oluşur.
Envanter
Envanter, tedarik zinciri boyunca yer alan ham maddeden, nihai ürünlere kadar tüm aşamalarda bulunmaktadır. Envanter maliyetlerinin en aza indirilmesi verimliliğin artırılması hususunda önemlidir.
Yer
Yer, tedarik zincirinde yer alan bütün tesislerin coğrafik olarak konumunu ifade etmektedir. Hangi tesisin nerede yerleşiminin olduğu önemli bir tedarik zinciri kararıdır. Yerleşim yeri kararı unutulmamalıdır ki; tedarik zincirinin maliyetinde ve performansında önemli bir yere sahiptir.
Taşımacılık, tedarik zinciri içerisindeki malzeme akışlarının tamamı olarak tanımlanmaktadır. Hız ve verimlilik taşıma şeklinin belirlenmesindeki önemli faktörlerdir.
Bilgi
Bilgi, diğer performans bileşenleri ile beraber karar vermede tabanı oluşturmaktadır. Tedarik zinciri içerisindeki tüm faaliyet ve operasyonlar arasında ilişki kurabilmeyi bilgi sağlar.
Tedarik zinciri katılımcıları, zincir içerisinde yer alan kişi ve örgütleri belirtmektedir. Aktörler olarak da bilinir.
En basit tedarik zinciri, üretici, tedarikçi ve müşteriden meydana gelmektedir. Gelişmiş tedarik zincirlerinde ise bu yapıya ek olarak tedarikçinin tedarikçileri, müşterilerin müşterileri ve tüm bu yapılara servis sağlayan yapılar bulunur.
Ürün/hizmet üreten işletmeler üreticilerdir. Nihai ürünlerin üreticileri olduğu gibi hammadde üreticileri de bu gruba dâhildir.
Distribütörler
Üreticilerden toptan alınan ürün/hizmeti müşterilere ulaştırılmasını sağlayan birimler distribütörlerdir. Toptancılar olarakda bilinirler.
Perakendeciler
Perakendeciler, nihai müşterilere ürünün ulaşmasını sağlayan aracılardır. Dağıtım kanallarında son noktayı oluştururlar.
Müşteriler
Müşteri bir ürünü satın alarak, zinciri oluşturan yapıya kazanç yaratan taraftır. Zincirde farklı müşteri düzeyleri bulunmaktadır. Tedarik zinciri açısından en önemli olan ürünü talep eden nihai müşteridir.
Hizmet Sağlayıcılar
Tedarik zinciri içerisinde üreticilere, perakendecilere, distribütörlere, müşterilere çeşitli tamamlayıcı hizmet sağlayan üçüncü taraf işletmelerdir. Genellikle taşıma ve depolama faaliyetleri gerçekleştiren işletmeler çok bilinen hizmet sağlayıcılardır. Bununla beraber, reklam hizmetleri, finansal hizmetler, güvenlik ve beslenme gibi hizmetler yine bu grupta değerlendirilebilir.
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
Tedarik zinciri Yönetimi, tedarik zinciri içerisinde bulunması gereken katılımcıları etkin bir şekilde bütünleştirerek, malzemenin, paranın, iş gücünün ve bilginin, doğru zamanda, doğru miktarda, doğru yerde minimum maliyet, maksimum hizmet düzeyi ile bulundurulması için gereken yaklaşımlar bütünüdür.
Tedarik zinciri yönetiminin iki amacı bulunmaktadır;
• Maliyetlerin minimize edilmesinin sağlanarak rekabet avantajı elde edilmesi,
• Müşteriler istekleri olan hizmet düzeyinin yüksek tutulması.
Bu iki amacı gerçekleştirirken de tedarik zinciri yönetiminin karşısına iki temel zorluk çıkmaktadır;
• Global optimizasyon
• Belirsizliğin yönetilmesi
Global Optimizasyon
Tedarik zinciri yönetimi oldukça zor bir iştir. Tedarik zincirinde yer alan farklı katılımcılar birbirinden farklı ve çelişen amaçlara sahiptir. Bu amaçları ortak bir paydada toplayabilmek ancak bir eş güdüm ile sağlanabilir. Bu bakımdan global optimizasyon, tüm süreç için en optimumu bulma çabasıdır.
Belirsizliğin Yönetilmesi
Tedarik zincirlerinin yönetildiği günümüz ortamında her şey kesin ve net bir şekilde belirli değildir. Tek belirsizlik kaynağı talep değildir. Teslimat zamanları, fire miktarları, ulaşım süreleri gibi kriterlerde tedarik zinciri performansını büyük oranda etkileyebilmektedir. Tüm bu belirsizlikler tedarik zinciri yönetiminin performansını etkilemektedir.
Tedarik zincirinin dinamik yapısı ve sürekli değişkenliklerin ortaya çıkması, sistemde belirsizliklere sebep olmaktadır. Bu durum müşteri talebi ve üretici arzını etkilediği gibi tedarik zinciri içerisindeki ilişkileri de etkiler.
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR
Yeşil Tedarik Zinciri Yönetimi (YTZY)
Doğanın kendini yenileme hızından daha hızlı bir tüketimin olması sanayileşme ile ortaya çıkan problemlerin başında gelmektedir. Temel olarak YTZY, tedarik zinciri yönetiminin amaçlarını gerçekleştirirken, çevresel risklerin ve etkilerinin dikkate alınması, çevreye zararlı olabilecek etkilerin tedarik zinciri süreçlerinden arındırılmasıdır.
Kapalı Döngü Tedarik Zinciri Yönetimi
Kapalı döngü tedarik zinciri yönetimi, ürünlerin ham madde aşamasından nihai müşteriye ulaştırılması ve müşteriler tarafından kullanılan ürünlerin yeniden kazanım amacıyla geri dönüşüm tesisleri aracılığıyla üretim sürecine girdi olmasını sağlayan ileri ve tersine lojistik faaliyetlerinden oluşan yaklaşımdır.
Yalın Tedarik Zinciri Yönetimi
Bilindiği üzere yalın üretim, üretimin her aşamasında israfı yok etmeyi amaçlar. Yalın üretim yaklaşımına göre israfın; fazla üretim, beklemeler, taşımalar, ürüne değer katmayan gereksiz ve yanlış süreçler, envanter fazlalığı, hareket israfı ve hatalı üretim olmak üzere yedi ana kaynağı bulunmaktadır. Yalın üretim yaklaşımında olduğu gibi tedarik zincirinin her aşamasında oluşan gereksiz israfları önlemeye yönelik yaklaşımlar bütünü yalın tedarik zinciri yönetimidir.